GIA rhyme: Türk takımları kimliğini bulmuş, korkutucu gözüküyorlar!

Giants Gaming’in Boşnak asıllı Norveçli VALORANT oyuncusu, hepimizin yakından tanıdığı rhyme ile bir röportaj gerçekleştirdik. Sağlam bir performansla sezonun ilk galibiyetini aldıkları KOI mücadelesinin hemen arkasından sıcağı sıcağına görüşlerini aldığımız rhyme, hem takımıyla alakalı hem de yakın zamanda karşılaşacağı Türk takımlarıyla ilgili sorularımızı cevapladı.

Flank: Tebrikler! Nasıl hissediyorsun?

rhyme: İyi hissediyorum. Özellikle de NAVI’ye karşı oynadığımız son maçtan sonra galip gelmek çok iyi hissettirdi. O maç o kadar yakın geçti ki bugün sonunda kazanmış olmak ve bir galibiyet serisi başlatma hissi çok güzel gerçekten.

F: İlk haritada çok iyiydiniz, gerçekten harika bir performanstı ama ikinci haritada KOI neredeyse geri dönüş yapıyordu. Rakibe bu kadar can sıkıcı bir seri verdikten sonra çıkıp durdurmayı ve maçı almayı nasıl başardınız?

R: Son haritayı bence daha erken bitirebilirdik. Clutch’lar, yakın geçen round’lar vardı. Onları kazanabilirdik ve skor çok daha farklı olabilirdi. 12-8, 12-7 kazanabilirdik. Dürüst olmak gerekirse, maçı bitirmek için gereken kararı (taktiği) bulmakta zorlanıyordum. Nasıl oynadıklarını ve adapte olduklarını çözmem süre aldı. Bunun ardından 12-11’de kusursuz bir şekilde oyunu okumayı başardım. Bence, oyunun erken bitmemesinin sorumlusu benim ve daha fazla duraklatmamız olmaması (koçumdan yönlendirme alma fırsatım olmadı). “Şunu yapmalıyız, bu kusursuz strateji” diyebileceğim bir şey bulmam bir iki round aldı ve 12-11’i bu şekilde kazandık. 12-11’de ne yapacaklarını çok iyi biliyordum, çok iyi okudum. Sadece bunu yapmam zaman aldı.

F: İstatistiklere göz atıyorum, takımdaki beş oyuncunun beşi de patlayıcı bir performans gösterdi. Herkes iki haritada da harika istatistiklere sahip. Neden böyle oldu? Sence neden 0-2’den sonra spesifik olarak bu maçta böyle bir performans gösterdiniz? Arkasında önemli bir neden olduğunu düşünüyor musun?

R: Fnatic’e karşı oynadığımız ilk maçta çok kendimiz gibi değildik. Mevsimin ilk maçı olduğundan ben biraz gergindim, takımdaki insanlar biraz gergindi. İkinci maçta NAVI’ye karşı kendimize geldik, kendimiz gibi oynamaya başladık. O maçta bence kendimize şunu kanıtladık: eğer oyunumuzu oynarsak ve kendi performansımızı ortaya koyarsak çok tehlikeli bir takımız. Bu oyuna gelirken de bir şeyden emin olduk. Mantalitemiz aynı olmalı. Kendi oyununu oyna, headshot’ını at, kendini düşün, takımını düşün, son 2 aydır hazırladığımız oyunu oyna. Herkes sunucuya geldi ve işini yaptı, ondan beklediğimizi gerçekleştirdi. Bu yüzden çok rahat kazandık. Herkes kendi oynayınca da 0-2 bizi çok etkilemedi. Dürüst olmak gerekirse NAVI maçı iki takım için de o kadar yakındı ve zor bir maçtı ki kaybetsek bile o maç bize güven aşıladı.

F: Kaybetme serisini böylesine bir galibiyetle sonlandırmanızın ardından, geleceğiniz hakkında ne düşünüyorsun? GIANTS buradan sonra nereyi hedefliyor?

R: Bu noktadan sonra oyunumuzu oynamaya devam ediyoruz, bu kadar. Eğer bunu yaparsak, bizi durdurabilecek pek fazla takım yok. Play-offta olmamızı ve en üst seviyedeki takımlardan biri olmamızı beklediğimi rahatça söyleyebilirim. Takımca kendimizden beklentilerimiz bu şekilde. Bu noktadan sonra yapacağımız şey, oynadığımız gibi oynamaya devam etmek ve bir galibiyet serisi yakalamak. Takımdaki çocukların aklından da bunun geçtiğini düşünüyorum. Neler yapabileceğimizi biliyoruz ve bu galibiyet serisinin olabildiğince iyi bir şekilde devam etmesini istiyoruz.

F: Bu maçın ardından iki Türk temsilcisiyle karşılaşacaksınız: BBL ve FUT Esports. Bu maçlar hakkında ne düşünüyorsun? Bu iki takımı yenip güzel bir galibiyet serisi yakalayarak ivmenizi artırabilir misiniz?

R: İki takım da korkutucu, iki takım da oldukça iyi gözüküyor. Herkes kimliğini bulmuş, bireysel olarak çok iyiler. QutionerX iyi, FUT’ta ATAKAPTAN çok iyi oynuyor. Bireysel olarak çok iyi performans gösteren oyuncuları var. BBL’de ASLAN benim çok yakın arkadaşım, hepimizin dostu. Onlar da çok iyi oynuyorlar. Ama tabii ki de takımıma güvenmeliyim, “onları yenmeliyiz” diyebilmeliyim. Herkes öyle olmalı değil mi? “Kazanacağız” demeliyiz, kendimize güvenmemiz gerek. Kesinlikle zorlu bir maç olacak ama zaten buradaki her maç öyle. Herkes sonuna kadar mücadele ediyor ve çok iyi performans göstermeye çalışıyor burada. Fakat, güzel bir maç olacak. Özellikle de BBL maçı, dediğim gibi yakın arkadaş olduğumuz için. Onlar çok iyi insanlar ve aramız da çok iyi.

F: Galibiyetiniz hakkında çok mutlu olduğundan eminim. Fakat ben BBL hakkında soru sormak istiyorum. Çok yakın maçlar geçirdiler. Taraftarların canları sıkıldı, oyuncular da mutsuzdur eminim. O maçları da kazanmış olmak isteyeceklerdir. Yakın zamanda oynadıkları maçlar hakkında ne düşünüyorsun? Çünkü iyi gözüktüler ama kazanmayı başaramadılar.

R: Oynadıkları son oyunlarda, bence bizimle aynı duruma düştüler. Fnatic’e karşı mesela çok yakın bir maç geçirdiler. Bizim NAVI’ye karşı oynadığımız maç gibi oldu. Galibiyet parmaklarının ucunda ama ona erişemiyorsun. Bence bir köşeye sıkışmış gibi hissediyorlar şu anda. Bu, karşısında oynamanın en korkutucu olduğu takım türü. Kaybedecek bir şeyi olmayan takımlar. Yani bu noktadan sonra BBL, kaybedeceği hiçbir şey olmadığı için maçlarını kaybettikleri için vs. çok daha iyi oynamaya başlayacak ve çok daha agresif olacak, herkes kazanmak isteyecek, kazanmaya aç olacak. Böyle bir takıma karşı oynamaktan çekinirim.

F: ASLAN ile yakın arkadaş olduğunuzu biliyorum. Sen de bahsettin. BBL ile karşılaşmadan önce ASLAN’a, BBL’e, Türk izleyicilere göndermek istediğin bir mesaj var mı? Biraz da rekabeti kızıştıracak bir şey?

R: Rekabeti kızıştırmak mı? Yok yok! Türk taraftarlar harika. Türkler benim bu oyundaki ilk hayranlarımdı, ASLAN’ın sayesinde tabii. Dürüst olayım, kötü bir şey söylemek istemem. ASLAN iyi bir arkadaşım, hepsi öyle, Türk topluluğunu, Türkiye’yi çok seviyorum. Adım Emir, yani bu da Türkçe bir isim! Türkiye’yi gerçekten seviyorum. Umarım sonuçtan bağımsız olarak herkes için iyi bir oyun ortaya koyarız ve herkes mutlu olur. Herkese iyi bir oyun diliyorum, izlemesi ve takımını desteklemesi keyifli bir maç olsun. Herkesin günün sonunda dost olmasını istiyorum. Ben ve ASLAN mesela, Brezilya’dayken bile konuşuyorduk, sigaraya beraber çıkıyorduk, sürekli birbirimize böyle “Hey kardeş!” falan diyorduk, öyle şeyler yani. Kötü bir şey söylemek istemiyorum. Onlar benim dostum ve aynı zamanda hayranlarım. Kötü bir şey söyleyemem ya, bu kadar. Dostça yaklaşmalıyım, ben böyle bir adamım.

F: Tamam tamam, seni zorlamayacağım. Bence bu çok güzel bu arada. Ortada karşılıklı bir sevgi olması, bence çok güzel. Sana da teşekkür ederim.

R: Bence Türk taraftarlar ve Brezilyalı taraftarlar, birbirlerine çok benziyorlar. Benzer oldukları şey şu: iki grup da çok tutkulu. Takımlarını çok seviyorlar. Takımlarına aşıklar, fanatikler. Takımları kazanınca çok mutlular, kutlama yapıyorlar, aynı futbol gibi. Derbiye gidersin, stadyumda iki büyük takım vardır. İki takımın da inanılmaz taraftarları, holiganları olur. Türk ve Brezilyalı taraftarlar hakkında bunu çok seviyorum ve onları bu yüzden benzetiyorum. Çok tutkulular ve takımları kalplerine kazılı. Değil mi? BBL kaybetse bile, diyelim ki 5 tane üst üste maç kaybettiler, taraftarları BBL taraftarı olmaya devam edecek. “Artık GIANTS taraftarıyız” demeyecekler, BBL taraftarlığını sürdürecekler. İşte onlar hakkında bunu seviyorum, tutkulular ve kulüplerini çok seviyorlar.

F: Çok teşekkürler rhyme. Bunu İngilizce de yayınlayacağım, taraftarlarına vermek istediğin bir mesaj var mı?

R: Thank you kardeş. Taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum, yaptığınızı yapmaya devam edin. Bizi destekleyin, hak eden herkese desteğinizi gösterin. Özellikle de bizi. Fnatic’e karşı biraz kötü gözüktük ama yukarı yönlü gittiğimizi kanıtladık. Desteğinize devam etmenizi ve sevginizi göstermenizi bekliyorum.

VCT EMEA başlamadan önce FUT Esports’un koçu GAIS ile gerçekleştirdiğimiz röportaja da göz atabilirsiniz.