Bazı oyunlar vardır ki seneler geçse de her oynadığınızda aynı zevki verir. Bir de serisi olan bir oyun oynuyorsanız, sıradaki oyunu iple çekersiniz. Ne yazı ki bu durum her zaman böyle olmuyor. Tanıtımı aşamasında yüksek bir beklenti içine girdiğiniz yapımlar, erişilebilir olduğunda hayal kırıklığı yaratabiliyor. Serisi olan oyunların ilk yapımlarını çok beğeniyorsanız yeni sürümü felaket olabiliyor. Bu hafta, “Günahım Neydi?” serisinde önceki oyunları sevilen ancak son oyunuyla kitlesini mutsuz eden hatta sinirlendiren bir oyun seçtik: Just Cause 4.
Serinin dördüncü ve en kötü oyunu olarak tasvir edilen Just Cause 4’e geçmeden önce, ilk 3 oyunundan bahsedelim. Serinin ilk oyunu 2004’te, ikinci oyunu 2010’da ve üçüncü oyunda 2015’te Avalanche Studios tarafından piyasaya sürüldü. Tek oyuncu modu bulunan oyunda, tropik adalardan oluşan bir ülkeyi diktatör yönetiminden kurtarmak için mücadele ediyorsunuz. Bunun için çeşitli görevleri yerine getirmeniz ve Sheldon ile Maria adındaki yan karakterlerle koordineli olmanız gerekiyor. Zaten aksiyon dolu olan oyunun ikincisinde daha fazla aksiyon ve inanılmaz derecede büyük bir harita gördük. Üçüncü oyun çıktığındaysa “Bir oyunda aksiyon kavramı nasıl hat safhaya getirilir?” sorusunun cevabını aldık. İlk 3 oyun, eğlence ve aksiyon arayanlar için mükemmel bir seçenekti. Elbette dünyanın en iyi oyunu falan diyemeyeceğim. Grafik, hikâye gibi farklı yönlerden beklentinizi karşılamayacaktır. Önceki oyunlara göre başarısını çok da yükseltemedi. Yine de başarısız demek yanlış olur. Ancak, son oyun Just Cause 4 piyasaya çıktığında birçok oyuncu hayal kırıklığına uğradı.
Just Cause 4, 2018 yılının son çeyreğinde Avalanche Studios ve Square Enix işbirliğinin bir ürünü olarak piyasaya girdi. Ana kahramanımız aynı; Rico Rodriguez. Ancak şöyle bir problem var ki aynı olan şey ana tema ve karakter değil, birçok şey! Evet, birçok neredeyse aynı, bazı şeyleri geliştirmiş olsalar da görevler sürekli kendini tekrar eden ve önceki 3 oyundan alışık olduğumuz şeyler. Düşününce, bu bir oyunun ilk versiyonu değil, serinin dördüncü oyunu. Farklı şeyler olmadığı takdirde insanlar “Önceki oyuna devam ederim, buna gerek yok.” diye düşünüyorlar. Haklı olarak. Yenilenen detaylar ise bu oyunu sevmek için yeterli olmuyor. Ayrıca oyun içi grafikleri, 2018 yılında çıkan bir oyun için cidden hayal kırıklığı yaratan diğer bir konu. Bunların yanında, Just Cause serisi dediğimizde aklımıza gelen ilk şeylerden biri çok fazla araç olması. Bu araçların çeşitliliği ne kadar sevilen bir özellikse, son oyunda bu araçların sürüşü o kadar nefret edilen bir durum oldu.
Kısacası, Just Cause 4 diğer oyunlarına göre farklı bir şey sunma konusunda yeterli geliştirmeye sahip değil. Ayrıca, senaryo dışında teknik anlamda da sıkıntıları olması oyunu “sevilemeyeneler” kategorisine düşürüyor.