Bu hafta günahlarını arayacağımız oyun geçen sene Kasım ayında çıkış yapan Darksiders III olacak. İlk oyununda Savaş’ı, ikinci oyununda Ölüm’ü oynadığımız serinin bu oyununda ise Mahşerin dört atlısından Öfke’yi oynuyoruz.
Doğruca Darksiders 3’ten bahsetmeden önce sizlere birazcık önceki oyunlardan ve onların hikayelerinden bahsetmem gerekiyor.
Gunfire Games tarafından geliştirilen ve THQ tarafından yayımlanan Darksiders 3 post-apokaliptik dünyada geçen bir açık dünya hack&slack oyunudur.
Bu oyun evreninde her şeyden önce Cennet ve Cehennem aralarında ezelden ebede süren bir savaş vardı ve daha sonra bu savaşın dengede kalmasını sağlayan ve sınırları onlar tarafından belirlenen bir konsey. Bu konsey dengenin koruyucusuydu. Herhangi bir tarafın üstün bir güç elde edip diğerini yok etmemesini amaçladılar. Nitekim bir süre sonra Cennet ve Cehennem, Konsey’e karşı dayanamayıp teslim olacaklarına yemin ettiler. Çünkü ikisi de Konsey’in ceza uygulayıcılarının gazabına uğramaktan korkuyordu. Mahşerin dört atlısı adındaki korkusuz dört savaşçıdan. Darksiders serisinin ana teması işte bu hikayeye dayanıyor ve ilk oyunda kontrol ettiğimiz Mahşerin dört atlısından “War” yeryüzüne gönderiliyor ve birinci oyunun hikayesi başlıyor. Erken başlayan kıyamet sorununu çözmek için gönderilen War, yeryüzünde bir şeylerin ters gittiğini anlıyor ve bu erken başlayan kıyamet’in suçu War’a kalıyor. E tabii War durur mu? Durmuyor ve ne yapıp ne edip suçsuz olduğunu kanıtlamaya, güçlerini geri kazanmaya ve Destroyer’ı yok etmek için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyor. İlk oyun çıktığı dönemde neredeyse kusursuzdu çünkü bu tarz oyunlar çok azdı. Çok az olmasaydı bile farklı oynanışı ve apokaliptik atmosferi ile birçok oyunun önüne rahatça geçebiliyordu
İkinci oyuna gelicek olursak oynadığımız karakter “Death” yani ölüm. İkinci atlımız olan Death‘in görevi de, ya da arzusu, kardeşi War’ın masum olduğunu ispatlamak. İlk oyunun hemen sonrasında geçen bu oyun getirdiği yeniliklerle aslında ilk oyundan çok daha kapsamlı ve büyük prodüksiyonluydu. Ancak, bu oyunun bazı detaylarında oldukça fazla sorun vardı. Örneğin; kendini çok fazla tekrar eden aksiyon ve tam oturmamış mekanikler oyunu büyük ölçüde yıpratıyordu ve oyunu bitirmeyi bir hayli zorlaştırıyordu. 6 yıllık bir bekleyişin ardından çıkan bu oyun, en büyük fanlarını tatmin etmeyi başarsa da oyuna uzak kalmışların beklentisini karşılayamıyordu ve beklenen ilgiyi göremedi.
Üçüncü oyuna gelecek olursak, bildiğiniz gibi oyunun yayımcısı THQ batarken Darksiders’ı çıkarttı ve beklenenden çok daha iyi bir oyun çıktı ortaya. Ancak, Darksiders 3’ü yayınlayan firma THQ değil, Nordic Games’in daha sonradan satın almış olduğu ve satın aldıktan sonra isim değişimine giden firma yani THQ Nordic’tir. Bu tarz büyümeye giden bu şirketin ilk göz bebeklerinden olan Darksiders 3 ise AAA kalitesinde çıkmış ancak dönemin oldukça gerisinde kalmış bir AAA oyunudur. Oyunda ben oldukça fazla God of War havası sezdim ancak tabii ki büyük değişiklikler de mevcut. Mesela oyunda ekipman veya silah değişikliği yapamıyorsunuz ancak ana hikayenin ilerleyişine göre yeni formlar ve silahlar elde ediyorsunuz. Bu silahların hepsinin farklı avantajları, zıplama yetenekleri ve elementleri var. Oyun bir şekilde size çeşitliliği sunmayı başarmış, zor ve eğlenceli puzzle’lar koyabilmiş ve atmosferini sürükleyici yapmayı başarabilmiş. Ancak, göze çarpan ve bir o kadar da can sıkan çok fazla detayı var. Diyaloglar hazırlanırken belli ki oldukça basite kaçılmış ve oyunda öldürdüğümüz “mob” çeşidi oldukça az. İlk oyunların bu zorluklar içerisinde bu başarıları elde edibiliyor olması ve bu oyunun sadece masrafıını karşılayacak kadar bir başarı elde etmesi bana oldukça şaşırtıcı geliyor açıkcası. Bunların dışında oyunun zorluğu ayarlanabiliyor olmasına rağmen, oyun gereğinden zor yapılmış ve checkpoint noktaları oldukça uzak bırakılmış. Oyunun hikayesinde ise Fury ile 7 ölümcül günahın vücut bulmuş hallerini tek tek arayıp buluyorsun ve öldürüyorsun. Bu oyun malesef ilk iki oyunla çok bağlantılı değil ama Fury‘nin kardeş özlemini bize bol bol gösteriyor ve malesef ilk iki oyunun hikayesinden çok daha fazla geri kalıyor çünkü ilk iki oyun birbiriyle oldukça fazla bağlantılıyken bu oyun hikaye bakımından yalnız kalıyor. Her ne kadar döneminin gerisinde kalmış bir oyun olsa da Darksiders bu oyunun da kendisini oynatmayı başarmış kendisini ve karakterleri harika tasvir etmiş ancak beklenen ilgiyi görememiştir. Belki de son kozlarını son oyunlarına saklıyorlardır çünkü bu oyunu bu kadar kolaya kaçarak yapmanın başka bir açıklaması yok. Bakalım serinin son oyununda nasıl yeniliklerle çıkacaklar karşımıza bekleyip göreceğiz.