Günahım Neydi: Jump Force
“Bizim oğlan zeki ama çalışmadı çok” cümlesinde ki zeki oğlan maalesef yine sınavı kazanamadı. Bu oyunda aynı etkiyi bizlere verdi diyebiliriz. Muhteşem bir evreni neredeyse çöpe attılar. Günahım Neydi’nin bu hafta ki en kötü oyunu Bandai Namco’nun unutulmaz eseri Jump Force.
E3 2018’de çok ses getiren oyun, çıktığı andan itibaren stüdyonun camları çerçeveleri hayranlar tarafından kırılmaya başlandı. Aslında durum bu kadar kötüye gitmedi ama yine de beklentinin çok uzağından kaldı. 199TL gibi iddialı bir fiyattan çıkan oyun, hikaye ve hikaye anlatımından adeta sınıfta kaldı. Bağlantı hataları, ara sahneler arasındaki alakasız geçişler derken oyun deneyiminiz çöp olmaya başlıyor. Bu kadar kötü yorumun üstüne biraz iyi bir şeylerden de bahsetmekte fayda var. Karakterlerin çeşitliliği ve dövüş sahneleri güzel. Dövüşçü seçenekler çok çok fazla. Ama zaten son hikayenin ve bağlantıların bu kadar kötü olması.
Bu kötü özelliklere bir de bağlantı ve fiyat eklenince Jump Force mecburen Günahım Neydi serisine girmeye hak kazanıyor. Belki Anime severler belki Bandai Namco severler bizleri linç edecek olsa da, tarafsız ve doğru haberciliğin görevini yerine getirmekle görevliyiz.
Yapılan diğer incelemeler ise şu şekilde
“Hikayede Alpha, Beta ve Gamma takımlarından bir tanesini seçerek tarafımızı belli etmek zorundayız. Takımlar ise üç ana serinin karakterlerinin karma bir şekilde grup oluşturmasından meydana geliyor. Oyun başında her bir takımın tanıtımını liderinden dinleyip, en sevdiğiniz karakterler hangisinde ise ona katılabilirsiniz. Temelinde tamamen çevrimiçi bir yapıda olan Jump Force’un bu giriş kısmını oynadıktan sonra oyuncuların buluştuğu bir alana gönderiliyorsunuz. Bu alandan hikaye ile ilgili görevler alıp mağazadan karakterinizin görünüşünü veya yeteneklerini değiştirmek tamamen sizin elinizde. Ancak hikayenin basitliği ve durağanlığının oyuncuyu fazlasıyla baydığını belirtelim. Oyun size gereksiz çoğu ara sahneyi zorla izletirken, bu sahnelerin kalitesizliği daha fazla gözünüze batıyor.
Karakter animasyonlarının iki nesil öncesine ait olması ve ara sahne tasarımlarının kötü durması, oyuncuyu Jump Force’un baştan savma yapılan hikayesinden daha fazla soğutuyor. Seslendirme kadrosu olarak karakterlerin Seiyuu’larını (seslendirme sanatçıları) projeye dahil eden Bandai Namco, bu kısımda iyi bir iş ortaya koymuş. Fakat geliştirici ekibin elinde bu kadar büyük bir potansiyel varken, böylesine vakit harcamaya değmeyecek bir hikaye yapılması beni derinden üzdü. Yıllar öncesinden izlediğim ve hala izlemekte olduğum serilerin içerisinde bulunan muhteşem hikayeleri bir kenara koyduğumda, Jump Force’un bana sunduğunu görünce hayal kırıklığına uğradım. Oyunun hikayesinin ne kadar kötü olduğunu daha nasıl açıklayabilirim? Bilmiyorum. Ancak eğer bu Jump Force’tan bir hikaye beklentiniz varsa, beklentinizi sıfıra indirmenizi öneririm.”